Hangisi iyi hakem? Hüseyin mi, Boyu Uzun -Burla Hatun mu?
Yazının Giriş Tarihi: 09.11.2022 15:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.11.2022 16:49
Türklerin tarihine bakarsanız Oğuz illerinde yöneticilik yapan yedi kadın görürsünüz. Mesela, bunlardan birisi Uzun Boylu Burla Hatun’dur. Karrarlarının doğruluğu ile anılır.
1. Hakem Hüeyin Göçek’in maç yönetimine bakınca insan, “Allah, Burla Hatun feraseti (anlayışı, sezişi) versin” diyor. Hatta anlamazsa “feraseti” Filipince söyleyelim, “Tanrı pananaw sa kinabukasan versin.”
Göçek bey saçma saban maç yönetirse ben de böyle saçmalıyorum!
Fenerbahçe-Sivasspor maçını TV’den anlatan değerli kardeşim “Maçın orta hakemi Hüseyin Göçek” der demez, bendeniz de “Yandı Fener itfaiyeyi ağır” dedim.
Sayın Göçek, Fenerbahçe’ye düdük oldğu maçlarda Melih Gökçek’in Ankara’yı yönettiği gibi garabetler göstermiştir.
Mesela, Melih Gökçek beyin bilmemne parkındaki plastik dinozorları kadar büyük tuhaflıklar yapmıştır. “Tuhaflıklar”dan başka terbiyeli kelime bulmadım. Dilerseniz orayı siz münasipçe ve edeplice doldurun.
Hüseyin bey, düdüğü olduğu her maçında Fenerbahçe’yi neden hırpalamak ister anlam veremiyorum. Belki psikolojik, fanatik, alegoriktir. Yoksa son zamanlarda gençler arasında sık kullanılan “gaslighting” mi yapıyor?
Gaslight, bildiğiniz gibi İngilizce “Gazlambası ışığı” demektir. Gaslighting, yani gaza getirme (manipüle etmek) anlamında kullanılıyor. Gaslighting bir tür psikolojik tacizdir .
Birini veya bir topluluğu gerçekliği kaybettiğine ikna etmek için kurulan tezgahtır. Yani mesela, “Sen manyaksın veya kırmızı sandığın otomobil beyazdır” gibi akıllıyı manyak, kırmızıyı beyaz göstermek mavallarıyla uyutmak gayretidir.
“Gaslighting” esprisinin kaynağı 1940’larda çok tutulmuş, yanılmıyorsam 6 veya 7 Oscar ödülü kazanmış 1945 yapımı “Gaslight” isimli filmdir.
Ingrid Bergman’ın başrol oynadığı söz konusu filmde; kötü niyetli kocanın sistemli telkinleriyle aklını gerçekten yitirdiğini sanan sağlıklı bir kadının hikayesi anlatılıyor.
Şimdi Hüseyin bey, Fenerbahçe taraftarlarını ve oyuncularını, seyircileri, medyayı gaza mı getiriyor? Gaslighting yaparak verdiği kötü kararlara inanmalarnı mı bekliyor?
Gaslighting kelimesini kullanan Fenerbahçeli gençler “we don't eat” diye, yani “yemezler” sözcüğüyle beyfendiyi yanıtlıyor.
Son Fenerbahçe vukuatında, şunu yaptı bunu yaptı diye örneklerle Hüseyin beyi incelememe gerek yok. Hepsi görüldü.
Sarılı kırmızılı kartlarıyla bu centilmen hakem Fenerbahçeyi sarstı.
Kemik kırmaca oynayan Sivaslı gladyatörlerin kazandığı bir penaltı da (kesin değil) kılıç kalkan sesleri arasında tarihe karıştı.
Hakem bey, Fenerliye kırmızı kartı çakıp keyifle, “Bir tuhafım bu akşam” şarkısını söylerken bakın ne yaptı? Fenerbahçe lehine penaltı verdi. Şimdi Göçek beyin “Var mı dürüstlüğüme laf eden?” diye haykırmaya hakkı doğuyor.
Bize de, “Bir başkadır benim memleketim” şarkısını söylemek düşüyor.
Bu arada Rıza Çalımlıbay’a soralım. “Neden takımına Fenerbahçe’yi kılıçtan geçirin” komutu verdin? Yakışmadı usta!
TFF tuhaflıkta geri kalır mı? Kalmaz. Fenerbahçe’yi disiplin kuruluna vermiş. Neden acep?
Sivaslı gladyatör futbolcular gibi hakemin yüzüne tükürük fışkırma mesafesine girerek bağırmadılar diye mi?
Doğrusu Fenerbahçelilerin o kadar çok tükürecek yerleri var ki, tükürük bezleri kurumuştur.
Şimdi gelelim bir başka tuhaflığa; maçı naklen anlatan spiker Ali Ferahpolat’a epey hücum edildi. Sosyal medya denilen herbokolog aleminde neler dediler adama neler. Fenerbahçeliymiş, gole bir sevinmiş ki, fanatik Fenerli halt etmiş.
Vay, vay, vay. Salladık mı Viyana surlarını yıkırız be hey!
Kollar sıvandı ve Ali Ferahpolat’ın yedi geçmişi araştırıldı. “Fenerbahçe üyesidir” derken Galatasaray üyesi çıkmaz mı!
ALİ FERAHPOLAT GALATABARAYLI ÇIKTI.
Ali Ferahpolat, bizim TV yöneticilerinin,“ Brezilyalı kışkırtıcı spikerleri örnek alın, gollerde bir litre nebati yağınız çaldırmış gibi bağırın” komutu sonucu feryat ediyorlar.
Hoşlukla, sağlıkla kalın dostlar.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Tevfik Yener
Hangisi iyi hakem? Hüseyin mi, Boyu Uzun -Burla Hatun mu?
Türklerin tarihine bakarsanız Oğuz illerinde yöneticilik yapan yedi kadın görürsünüz. Mesela, bunlardan birisi Uzun Boylu Burla Hatun’dur. Karrarlarının doğruluğu ile anılır.
1. Hakem Hüeyin Göçek’in maç yönetimine bakınca insan, “Allah, Burla Hatun feraseti (anlayışı, sezişi) versin” diyor. Hatta anlamazsa “feraseti” Filipince söyleyelim, “Tanrı pananaw sa kinabukasan versin.”
Göçek bey saçma saban maç yönetirse ben de böyle saçmalıyorum!
Fenerbahçe-Sivasspor maçını TV’den anlatan değerli kardeşim “Maçın orta hakemi Hüseyin Göçek” der demez, bendeniz de “Yandı Fener itfaiyeyi ağır” dedim.
Sayın Göçek, Fenerbahçe’ye düdük oldğu maçlarda Melih Gökçek’in Ankara’yı yönettiği gibi garabetler göstermiştir.
Mesela, Melih Gökçek beyin bilmemne parkındaki plastik dinozorları kadar büyük tuhaflıklar yapmıştır. “Tuhaflıklar”dan başka terbiyeli kelime bulmadım. Dilerseniz orayı siz münasipçe ve edeplice doldurun.
Hüseyin bey, düdüğü olduğu her maçında Fenerbahçe’yi neden hırpalamak ister anlam veremiyorum. Belki psikolojik, fanatik, alegoriktir. Yoksa son zamanlarda gençler arasında sık kullanılan “gaslighting” mi yapıyor?
Gaslight, bildiğiniz gibi İngilizce “Gazlambası ışığı” demektir. Gaslighting, yani gaza getirme (manipüle etmek) anlamında kullanılıyor. Gaslighting bir tür psikolojik tacizdir .
Birini veya bir topluluğu gerçekliği kaybettiğine ikna etmek için kurulan tezgahtır. Yani mesela, “Sen manyaksın veya kırmızı sandığın otomobil beyazdır” gibi akıllıyı manyak, kırmızıyı beyaz göstermek mavallarıyla uyutmak gayretidir.
“Gaslighting” esprisinin kaynağı 1940’larda çok tutulmuş, yanılmıyorsam 6 veya 7 Oscar ödülü kazanmış 1945 yapımı “Gaslight” isimli filmdir.
Ingrid Bergman’ın başrol oynadığı söz konusu filmde; kötü niyetli kocanın sistemli telkinleriyle aklını gerçekten yitirdiğini sanan sağlıklı bir kadının hikayesi anlatılıyor.
Şimdi Hüseyin bey, Fenerbahçe taraftarlarını ve oyuncularını, seyircileri, medyayı gaza mı getiriyor? Gaslighting yaparak verdiği kötü kararlara inanmalarnı mı bekliyor?
Gaslighting kelimesini kullanan Fenerbahçeli gençler “we don't eat” diye, yani “yemezler” sözcüğüyle beyfendiyi yanıtlıyor.
Son Fenerbahçe vukuatında, şunu yaptı bunu yaptı diye örneklerle Hüseyin beyi incelememe gerek yok. Hepsi görüldü.
Sarılı kırmızılı kartlarıyla bu centilmen hakem Fenerbahçeyi sarstı.
Kemik kırmaca oynayan Sivaslı gladyatörlerin kazandığı bir penaltı da (kesin değil) kılıç kalkan sesleri arasında tarihe karıştı.
Hakem bey, Fenerliye kırmızı kartı çakıp keyifle, “Bir tuhafım bu akşam” şarkısını söylerken bakın ne yaptı? Fenerbahçe lehine penaltı verdi. Şimdi Göçek beyin “Var mı dürüstlüğüme laf eden?” diye haykırmaya hakkı doğuyor.
Bize de, “Bir başkadır benim memleketim” şarkısını söylemek düşüyor.
Bu arada Rıza Çalımlıbay’a soralım. “Neden takımına Fenerbahçe’yi kılıçtan geçirin” komutu verdin? Yakışmadı usta!
TFF tuhaflıkta geri kalır mı? Kalmaz. Fenerbahçe’yi disiplin kuruluna vermiş. Neden acep?
Sivaslı gladyatör futbolcular gibi hakemin yüzüne tükürük fışkırma mesafesine girerek bağırmadılar diye mi?
Doğrusu Fenerbahçelilerin o kadar çok tükürecek yerleri var ki, tükürük bezleri kurumuştur.
Şimdi gelelim bir başka tuhaflığa; maçı naklen anlatan spiker Ali Ferahpolat’a epey hücum edildi. Sosyal medya denilen herbokolog aleminde neler dediler adama neler. Fenerbahçeliymiş, gole bir sevinmiş ki, fanatik Fenerli halt etmiş.
Vay, vay, vay. Salladık mı Viyana surlarını yıkırız be hey!
Kollar sıvandı ve Ali Ferahpolat’ın yedi geçmişi araştırıldı. “Fenerbahçe üyesidir” derken Galatasaray üyesi çıkmaz mı!
ALİ FERAHPOLAT GALATABARAYLI ÇIKTI.
Ali Ferahpolat, bizim TV yöneticilerinin,“ Brezilyalı kışkırtıcı spikerleri örnek alın, gollerde bir litre nebati yağınız çaldırmış gibi bağırın” komutu sonucu feryat ediyorlar.
Hoşlukla, sağlıkla kalın dostlar.