“Deprem olmasaydı bu montu giyemezdim, hükümet sağ olsun!”
Yazının Giriş Tarihi: 24.02.2023 20:42
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.02.2023 20:42
Siz bu başlıktan bir şey anladınız mı? Başlıktaki sözleri bağırarak , TV mikrofonlarına duyuran, en fazla 30 yaşında kara sakallı, sert bakışlı bir genç, Yanında evladı ve eşi hanım var.
Üstündeki plastik deriden lacivert montu cimdik atarak gösteriyor. Neden dikkatle cimdik atıyor? Çünkü monta zarar vermek istemiyor.
Tehdit eden ürkütücü bakışlarını kılıç gibi savurarak haykırıyor.
“- Lan ben bu montu deprem öncesi giyebilir miydim?”
Kimseden çıt çıkmıyor. Genç adam iri yarı, aman kafası bozulmasın, ya da zaten bozulmuş da, deprem yaraları sarılırken bir adet yatıştırıcı nasip olur inşallah.
Genç, “Var mı itirazı olan lan!” ifadesi olan mimikle gözlerini kısarak çevreyi tarıyor.
“-Yavv arkedeşşş ilk defa yemek yedik be! Yemek dağıtıyorlar anladın mı, sıcak yemek bedava verdiler ha!”
Boynunu ileri uzatarak dikleniyor, adeta bir itirazcı arıyor.
“-Ben bu montu giyemezdim. Karım evladım giyemezlerdi .Eski paltolarla dolanıyorduk, üşüyorduk. İşsizim ben, yiyecek aşımız yoktu.”
Delikanlı bu durumda hükümetten, devletten çok, devleti, hükümeti oraya getiren depreme dualarını gönderiyor.
Ancak durumu siyasileştirerek iktidara dualar ediyor gibi …
Bir defa da, “ Allah’ım, hikmetinden sual olunmaz. Yüce Rabbim sana şükürler olsun çoluk çocuk sağ kalabildik” demeden.
Bazı deprem kurbanları ise ayrı kelam ediyor.
Uzmanların, başka Profesör Naci Görür ile Prof. Celal Şengör’ün yıllar öncesinden günümüze kadar yaptığı uyarıları “dikkate almadığı için hükümeti ağır eleştiriyorlar.
Bunca lafın süzülmüşü hangi bardakları doldurur siz bilirsiniz dostlar. Bilirsiniz haa!!!
İçim yanarak söylüyorum: Deprem felaketi ne kadar ağır olursa olsun bazılarına yeni avanta kapısı görülecektir.
Deprem bölgelerinde 6.4 ve 5.8 depremler olmakta, bazı yetkililer ise oralara şipşak bina dikmenin vaadinde. Elbette onlar saygın insanlardır.
Şurası mümkündür, “antini fantini, alestukini” mimarisiyle neden olmasın? İçinde ben oturmuycam ki, di mi?
İyi niyetli söylemler, deprem bölgelerine yapılacak evlerin bir yıl içinde, yani 365 günde, 52 haftada yani, yapılıp sahiplerine verileceğidir. Helal olsun. Her yiğidin yoğurt yiyişi ayrıdır dostlar.
Belki de inşaatlara sıvanacaklar, o sırada deprem olsa bile temelden sağlam binalar gıpramaz bilem.
Bu takdirde mutlaka anında kuruyan betonarme harçı icat etmemiz gerekir ki, yararız yaa!
Bu yaşıma kadar nice felaketler görmüş biri olarak içime doğanı sizinle paylaşayım dostlar.
Bekası için dua ettiğimiz cennet vatanımızda öyle çok dert var ki, şelale gibi omuzlarımıza inecek, ŞU ŞARKI geçmişte olduğu gibi yine kulağımıza gelecektir:
"Gün gelir de beni
Unutursun, unutursun", demiştin
"Kalbimdeki bu derdi
Uyutursun, uyutursun", demiştin
Güfte/beste; Şekip Ayhan Özışık.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Tevfik Yener
“Deprem olmasaydı bu montu giyemezdim, hükümet sağ olsun!”
Siz bu başlıktan bir şey anladınız mı? Başlıktaki sözleri bağırarak , TV mikrofonlarına duyuran, en fazla 30 yaşında kara sakallı, sert bakışlı bir genç, Yanında evladı ve eşi hanım var.
Üstündeki plastik deriden lacivert montu cimdik atarak gösteriyor. Neden dikkatle cimdik atıyor? Çünkü monta zarar vermek istemiyor.
Tehdit eden ürkütücü bakışlarını kılıç gibi savurarak haykırıyor.
“- Lan ben bu montu deprem öncesi giyebilir miydim?”
Kimseden çıt çıkmıyor. Genç adam iri yarı, aman kafası bozulmasın, ya da zaten bozulmuş da, deprem yaraları sarılırken bir adet yatıştırıcı nasip olur inşallah.
Genç, “Var mı itirazı olan lan!” ifadesi olan mimikle gözlerini kısarak çevreyi tarıyor.
“-Yavv arkedeşşş ilk defa yemek yedik be! Yemek dağıtıyorlar anladın mı, sıcak yemek bedava verdiler ha!”
Boynunu ileri uzatarak dikleniyor, adeta bir itirazcı arıyor.
“-Ben bu montu giyemezdim. Karım evladım giyemezlerdi .Eski paltolarla dolanıyorduk, üşüyorduk. İşsizim ben, yiyecek aşımız yoktu.”
Delikanlı bu durumda hükümetten, devletten çok, devleti, hükümeti oraya getiren depreme dualarını gönderiyor.
Ancak durumu siyasileştirerek iktidara dualar ediyor gibi …
Bir defa da, “ Allah’ım, hikmetinden sual olunmaz. Yüce Rabbim sana şükürler olsun çoluk çocuk sağ kalabildik” demeden.
Bazı deprem kurbanları ise ayrı kelam ediyor.
Uzmanların, başka Profesör Naci Görür ile Prof. Celal Şengör’ün yıllar öncesinden günümüze kadar yaptığı uyarıları “dikkate almadığı için hükümeti ağır eleştiriyorlar.
Bunca lafın süzülmüşü hangi bardakları doldurur siz bilirsiniz dostlar. Bilirsiniz haa!!!
İçim yanarak söylüyorum: Deprem felaketi ne kadar ağır olursa olsun bazılarına yeni avanta kapısı görülecektir.
Deprem bölgelerinde 6.4 ve 5.8 depremler olmakta, bazı yetkililer ise oralara şipşak bina dikmenin vaadinde. Elbette onlar saygın insanlardır.
Şurası mümkündür, “antini fantini, alestukini” mimarisiyle neden olmasın? İçinde ben oturmuycam ki, di mi?
İyi niyetli söylemler, deprem bölgelerine yapılacak evlerin bir yıl içinde, yani 365 günde, 52 haftada yani, yapılıp sahiplerine verileceğidir. Helal olsun. Her yiğidin yoğurt yiyişi ayrıdır dostlar.
Belki de inşaatlara sıvanacaklar, o sırada deprem olsa bile temelden sağlam binalar gıpramaz bilem.
Bu takdirde mutlaka anında kuruyan betonarme harçı icat etmemiz gerekir ki, yararız yaa!
Bu yaşıma kadar nice felaketler görmüş biri olarak içime doğanı sizinle paylaşayım dostlar.
Bekası için dua ettiğimiz cennet vatanımızda öyle çok dert var ki, şelale gibi omuzlarımıza inecek, ŞU ŞARKI geçmişte olduğu gibi yine kulağımıza gelecektir:
"Gün gelir de beni
Unutursun, unutursun", demiştin
"Kalbimdeki bu derdi
Uyutursun, uyutursun", demiştin
Güfte/beste; Şekip Ayhan Özışık.