"Mauro Icardi yeniden Arjantin’e gitti” diyoruz… Küfür günah!
Türk dizisi tadındaki ilişkisindeki eski karısıyla Buenos Aires’te yaş günü partisine katıldığı ortaya çıkıyor.
“Altay’ın menajeri teklif edilen rakamı beğenmedi” diyoruz… Küfür günah!
Bir gün sonra İtalya’dan Inter’e transfer olacağı haberleri geliyor.
“Masuaku’nun devre arasında gönderilmesi gündemde” diyoruz… Küfür günah!
İngiliz gazeteleri, “West Ham geri istemiyor” diyor.
“Bruno Peres’e Ocak ayında lisans çıkarılacak” diyoruz… Küfür günah!
Bruno Peres’ten ikinci yarı yararlanılacağını bizzat Abdullah Avcı açıkladı.
Icardi’nin 6.75 milyon euro’luk maaşının 6 milyon euro’su PSG’ye ödetilirken Lyon’la sözleşmesi bitecek ve Manchester United ile Tottenham’ın 7 milyon sterlin net maaş ödemeye hazır olduğu Dembele, Galatasaray’a yazılıyor…
Ohhh! Süper! Harika! Gelir mi?
Barcelona’da 5 milyon sterlin kazanan, Premier Lig ekiplerinin ısrarla istediği Memphis Depay için Barça 5 milyon euro talep ediyor. İngilizler “bedava” diyor. Depay, Fenerbahçe’ye geliyor.
Gelir mi? Harika olur! Yılın transferi.
Ziyech aldığı yıllık 5 milyon sterlin’den vazgeçerse AC Milan’a imza atacak. İtalyan ekibi 20 milyon euro teklif etti bile. Ama Beşiktaş’a geleceği yazılıyor.
Ghezzal’ın boşluğunu doldurur! Beşiktaş’ı uçurur.
Icardi, Altay, Masuaku ve Peres haberlerini yapınca saldırınlar kim?
Depay, Dembele, Ziyech, Ronaldo haberlerini destekleyenler kim?
İkisine küfür eden de, ettiren de kulüpler, kulüplerin paralı trolleri.
İkisini de alkışlayan da, alkışlatan da kulüpler, kulüplerin paralı trolleri.
Paralı trollere bir de gazeteciyim diye geçinip, üç beş fazla twitter takipçisi kapmak isteyen tipler de eklenince ortaya bu garabet çıkıyor.
Gazeteci olmakla taraftar olmayı karıştıran bu tipler kulüplerin medya iletişim birimleri tarafından kurulan whatsaap hattından kendilerine gelen haberler dışında hiç bir haberi yapamıyorlar. Yapmaya güçleri yetmiyor. Karakterleri el vermiyor.
Bu karaktersizlik daha ne kadar devam eder bilmiyorum ama Okan Buruk’un “ben sosyal medyaya değil sokağa bakarım” sözünün altına imzamı atarım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Serkan Bayar
Depay, Dembele, Ronaldo ve Ziyech’te son dakika
"Mauro Icardi yeniden Arjantin’e gitti” diyoruz… Küfür günah!
Türk dizisi tadındaki ilişkisindeki eski karısıyla Buenos Aires’te yaş günü partisine katıldığı ortaya çıkıyor.
“Altay’ın menajeri teklif edilen rakamı beğenmedi” diyoruz… Küfür günah!
Bir gün sonra İtalya’dan Inter’e transfer olacağı haberleri geliyor.
“Masuaku’nun devre arasında gönderilmesi gündemde” diyoruz… Küfür günah!
İngiliz gazeteleri, “West Ham geri istemiyor” diyor.
“Bruno Peres’e Ocak ayında lisans çıkarılacak” diyoruz… Küfür günah!
Bruno Peres’ten ikinci yarı yararlanılacağını bizzat Abdullah Avcı açıkladı.
Icardi’nin 6.75 milyon euro’luk maaşının 6 milyon euro’su PSG’ye ödetilirken Lyon’la sözleşmesi bitecek ve Manchester United ile Tottenham’ın 7 milyon sterlin net maaş ödemeye hazır olduğu Dembele, Galatasaray’a yazılıyor…
Ohhh! Süper! Harika! Gelir mi?
Barcelona’da 5 milyon sterlin kazanan, Premier Lig ekiplerinin ısrarla istediği Memphis Depay için Barça 5 milyon euro talep ediyor. İngilizler “bedava” diyor. Depay, Fenerbahçe’ye geliyor.
Gelir mi? Harika olur! Yılın transferi.
Ziyech aldığı yıllık 5 milyon sterlin’den vazgeçerse AC Milan’a imza atacak. İtalyan ekibi 20 milyon euro teklif etti bile. Ama Beşiktaş’a geleceği yazılıyor.
Ghezzal’ın boşluğunu doldurur! Beşiktaş’ı uçurur.
Icardi, Altay, Masuaku ve Peres haberlerini yapınca saldırınlar kim?
Depay, Dembele, Ziyech, Ronaldo haberlerini destekleyenler kim?
İkisine küfür eden de, ettiren de kulüpler, kulüplerin paralı trolleri.
İkisini de alkışlayan da, alkışlatan da kulüpler, kulüplerin paralı trolleri.
Paralı trollere bir de gazeteciyim diye geçinip, üç beş fazla twitter takipçisi kapmak isteyen tipler de eklenince ortaya bu garabet çıkıyor.
Gazeteci olmakla taraftar olmayı karıştıran bu tipler kulüplerin medya iletişim birimleri tarafından kurulan whatsaap hattından kendilerine gelen haberler dışında hiç bir haberi yapamıyorlar. Yapmaya güçleri yetmiyor. Karakterleri el vermiyor.
Bu karaktersizlik daha ne kadar devam eder bilmiyorum ama Okan Buruk’un “ben sosyal medyaya değil sokağa bakarım” sözünün altına imzamı atarım.