Fenerbahçe ligin bitmesine kısa süre kala ilk derbi galibiyetini elde ederek son haftalara az da olsa umut taşımayı başardı. Ancak sarı lacivertlilerin bu galibiyeti şampiyonluk yolunda ne kadar ucuz puan kayıpları yaşandığını bir kez daha düşündürdü.
Uzun bir maraton olan ligde, başa oynayan güçlü takımlar karşısında puan kayıpları kaçınılmaz. Elbette ki diğer karşılaşmaların hepsinden galibiyetle ayrılmak da mümkün değil. Fakat esas sorun ve bugünkü durumun sebebi özellikle alt sıralardaki takımlara kaybedilen puanlar…
Giresunspor maçları mesela. Sarı lacivertliler Giresunspor karşılaşmalarında bu sezon toplam 5 puan bıraktı.
İstanbulspor maçında yenen 3 gol ve son dakikalarda kaybedilen 2 puan örneğin. Sarı lacivertliler şampiyonluk mücadelesinin sonlarında bu puanları çok arıyor.
Teknik Direktör Jesus, kolayca kaybedilen maçlardan sonra “durum değişmedi” açıklaması yaparak herkesi şaşırtmıştı. Jesus, Galatasaray’la puan farkını koruduklarını kastediyordu ancak haftalar ilerleyip sezon finali yaklaşırken aslında her bir maçın şampiyonluk yolunda ne kadar önemli olduğu besbelliydi.
Bu sezon Galatasaray’la ilgili yapılan yorumlardan en beğendiğim, sarı kırmızılıların kötü oynadıkları maçları da kazanmayı bildikleri üzerineydi.
Şampiyon olacaksanız, bazı maçlardan gelecek 3 puanları öyle ya da böyle cebinize koymanız gerek.
Jesus’un derbi karnesi kötü. Bu maçlardaki taktik hataları Portekizli hocanın en çok eleştiri aldığı konulardan biri.
Ancak beklenmeyen rakipler karşısında kolay yenen goller ve bununla birlikte gelen puan kayıpları bence bundan daha önemli bir sorun. Sadece örnek verdiğim Giresunspor veya İstanbulspor karşısında gelecek bir galibiyet bile Fenerbahçe’yi yıllar sonra taraftarın özlemle beklediği şampiyonluğa taşıyabilirdi. Fenerbahçe içinde bulunduğu durumda tüm bu maçlara final havasında çıkmalıydı. Ancak özellikle maç sonu röportajlarına bakıldığında hep “telafisi var” fikrinin hakim olduğunu gördük.
Sarı lacivertlilerin matematiksel olarak şansı devam ediyor elbette. Ama bir yandan Jesus’un inatçı yapısı ve oyuna kimsenin anlam veremediği müdahaleleri de devam ediyor.
Jorge Jesus’un yaptığı oyuncu değişiklikleri sahaya olumlu yansımıyor. Tam tersi karşılaşmanın en iyilerini oyundan alma alışkanlığı devam ediyor ve sarı lacivertliler önde olduğu maçlarda bile bocalamaya başlıyor.
Arda Güler’in ne kadar geç kazanıldığını artık söylemeye bile gerek yok. Peki ya gol kralı Valencia yerine birçok maçta katlanmak zorunda kaldığımız Joao Pedro’ya ne demeli?
Bir de ara transferde yaklaşık 6 milyon euroya mal olan ve kulübede oturan Oosterwolde konusu var ki hiç girmeyelim.
Jorge Jesus’un kariyeri tartışmaya açık olmayabilir. Ancak ne kadar tecrübeli ve başarılı bir teknik direktör olsa da Türkiye’de başarılı olduğunu söylemek mümkün değil. Fenerbahçe Türkiye Kupası’nı alsa bile hatta bir mucize olup şampiyon bile olsa bu gerçek değişmez.
Fenerbahçe taraftarını her maçta yıldıran, tek bir karşılaşmayı bile üzmeden izletmeyen bu anlayış sona ermek zorunda.
Jesus, Süper Lig’e uygun bir teknik adam değil. Umarım ki yönetim muhtemel bir kupa kazanımı sonrası hocayla yeniden anlaşmayı düşünmez. Fenerbahçe’nin değişime ihtiyacı var. Bir çok konuda gerekli olan anlayış değişikliğine hoca tercihleri ile başlamak faydalı olacaktır.
Instagram: sanem_uner
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sanem Üner
FENERBAHÇE’DE DEĞİŞİM ŞART
Fenerbahçe ligin bitmesine kısa süre kala ilk derbi galibiyetini elde ederek son haftalara az da olsa umut taşımayı başardı. Ancak sarı lacivertlilerin bu galibiyeti şampiyonluk yolunda ne kadar ucuz puan kayıpları yaşandığını bir kez daha düşündürdü.
Uzun bir maraton olan ligde, başa oynayan güçlü takımlar karşısında puan kayıpları kaçınılmaz. Elbette ki diğer karşılaşmaların hepsinden galibiyetle ayrılmak da mümkün değil. Fakat esas sorun ve bugünkü durumun sebebi özellikle alt sıralardaki takımlara kaybedilen puanlar…
Giresunspor maçları mesela. Sarı lacivertliler Giresunspor karşılaşmalarında bu sezon toplam 5 puan bıraktı.
İstanbulspor maçında yenen 3 gol ve son dakikalarda kaybedilen 2 puan örneğin. Sarı lacivertliler şampiyonluk mücadelesinin sonlarında bu puanları çok arıyor.
Teknik Direktör Jesus, kolayca kaybedilen maçlardan sonra “durum değişmedi” açıklaması yaparak herkesi şaşırtmıştı. Jesus, Galatasaray’la puan farkını koruduklarını kastediyordu ancak haftalar ilerleyip sezon finali yaklaşırken aslında her bir maçın şampiyonluk yolunda ne kadar önemli olduğu besbelliydi.
Bu sezon Galatasaray’la ilgili yapılan yorumlardan en beğendiğim, sarı kırmızılıların kötü oynadıkları maçları da kazanmayı bildikleri üzerineydi.
Şampiyon olacaksanız, bazı maçlardan gelecek 3 puanları öyle ya da böyle cebinize koymanız gerek.
Jesus’un derbi karnesi kötü. Bu maçlardaki taktik hataları Portekizli hocanın en çok eleştiri aldığı konulardan biri.
Ancak beklenmeyen rakipler karşısında kolay yenen goller ve bununla birlikte gelen puan kayıpları bence bundan daha önemli bir sorun. Sadece örnek verdiğim Giresunspor veya İstanbulspor karşısında gelecek bir galibiyet bile Fenerbahçe’yi yıllar sonra taraftarın özlemle beklediği şampiyonluğa taşıyabilirdi. Fenerbahçe içinde bulunduğu durumda tüm bu maçlara final havasında çıkmalıydı. Ancak özellikle maç sonu röportajlarına bakıldığında hep “telafisi var” fikrinin hakim olduğunu gördük.
Sarı lacivertlilerin matematiksel olarak şansı devam ediyor elbette. Ama bir yandan Jesus’un inatçı yapısı ve oyuna kimsenin anlam veremediği müdahaleleri de devam ediyor.
Jorge Jesus’un yaptığı oyuncu değişiklikleri sahaya olumlu yansımıyor. Tam tersi karşılaşmanın en iyilerini oyundan alma alışkanlığı devam ediyor ve sarı lacivertliler önde olduğu maçlarda bile bocalamaya başlıyor.
Arda Güler’in ne kadar geç kazanıldığını artık söylemeye bile gerek yok. Peki ya gol kralı Valencia yerine birçok maçta katlanmak zorunda kaldığımız Joao Pedro’ya ne demeli?
Bir de ara transferde yaklaşık 6 milyon euroya mal olan ve kulübede oturan Oosterwolde konusu var ki hiç girmeyelim.
Jorge Jesus’un kariyeri tartışmaya açık olmayabilir. Ancak ne kadar tecrübeli ve başarılı bir teknik direktör olsa da Türkiye’de başarılı olduğunu söylemek mümkün değil. Fenerbahçe Türkiye Kupası’nı alsa bile hatta bir mucize olup şampiyon bile olsa bu gerçek değişmez.
Fenerbahçe taraftarını her maçta yıldıran, tek bir karşılaşmayı bile üzmeden izletmeyen bu anlayış sona ermek zorunda.
Jesus, Süper Lig’e uygun bir teknik adam değil. Umarım ki yönetim muhtemel bir kupa kazanımı sonrası hocayla yeniden anlaşmayı düşünmez. Fenerbahçe’nin değişime ihtiyacı var. Bir çok konuda gerekli olan anlayış değişikliğine hoca tercihleri ile başlamak faydalı olacaktır.
Instagram: sanem_uner