Türk futbolunda “Sosyal Medya Futbol Savaşları” maalesef başlamıştır. Zaten bir türlü ayakta duramayan futbolumuz, işin içine katılan sosyal medya ile bakalım nereye doğru koşacak?
Bu işlere Beşiktaş penceresinden baktığımızda, İngiliz futbolunun gelecek adına büyük şeyler beklediği şimdilerde ışığı sönmüş yıldızının, geçmişteki parlak günlerinin hatıralarını yüklediği bavuluyla daha uçaktan inmeden, futbol medyasının gereksiz pohpohlamasıyla futbolcunun gelişine yüklenmiş anlamsızlıklar doğal olarak Beşiktaş taraftarını etkiledi.
Bu etkilenmenin boyutu sosyal medya üzerinden futbolcunun olası atacağı gollerden sonra söylenecek türkü seçimlerine, kim Del Alli gibi gol sevinci yapabilirine kadar vardı.
Bütün bunları desteklemek içinde İngiliz tabloid gazete alıntılarıda alt yazı tadında verilince, ülke futbolunda bir Del Alli manyaklığı yaşanmaya başlandı.
Herkes Del Alli’nin geçmişine takılıp bugünkü halini görmedi, herkes zannettiki Del Alli gelecek ve 1 hafta sonrasında, o eski Del Alli sahne alacak, Beşiktaş cephesi ise erken bir transfer durumunda adeta ucuza kapatacağı futbolcunun sonraki satışından bugüne kadar elde etmediği paralar kazanacak.
Halbuki, uzun zamandır futbol oynamayan, yeterli antreman yapmayan, doğal olarak fizik gücü yeterli olmayan Del Alli’nin mental anlamda da hazır olmadığını düşünürsek çokca zamana ihtiyacı olduğunu görebilecektik ama birileri öyle düşünmedi ve Del Alli’nin kendisini gelecek adına kurtaracak süreç içinde, belki de daha kötü duruma düşeceği süreci yaşamasına sebeb oldular!. Dün kendini alkışlayan, türküler söyleyenler yolun başında tenkit etmeye, acımasızca eleştirmeye başladılar ve bunu sadece Del Alli için yapmadılar tercih konusunda kendisine öncelik hakkı tanıyan Valerien İsmael’de bundan payını aldı.
Valerien İsmael adına durum hatta “İSTİFA” tezahüratlarına vardı.
Valerien İsmael’in geçen sezondan bu yana oyuncu değişikliklerindeki tercihleri tartışılmaya açık bir durum çünkü tam anlamıyla başarılı değil şimdi buna Del Alli tercihide eklendi. Bir teknik direktör bu kadar olumsuzluk yaşamış bir oyuncu tercihinde neden bu kadar ısrar eder? Ya da birileri kendisine telkindemi bulunuyor tıptı üçlü defans sisteminden dörtlüye geç gibi…
Bu gidişat malesef kendisinin gitmesi yönünde çetele tutanların elini kuvvetlendiriyor.
Fenerbahçe maçında biletini kesmek isteyenler, bu işi öteleyip Trabzonspor maçına bıraktılar şimdi hedef Galatasaray maçı…
Beşiktaş adına şampiyonluk yolunda tren henüz kaçmış değil evet halledilmesi, görülmesi ve incelenmesi gereken sorunlar var bu sorunlar çözülmeyecek durumda olan sorunlarda değil ama sosyal medyadan, ekranlardan bu kadar etki altında bırakılan bir teknik direktörden verim alınmak isteniyorsa gidilecek yol bu yol değil görmek lazım.
Valerine İsmael yerine tribünlerden isim zikretmek yerine daha sağlıklı düşünmeli, teknik heyeti iyice bir bilinmezliğin içine atmamalı.
Mesela dün Masuaku o bireysel hatayı yapmasa idi Beşiktaş maçı kazanmış olsaydı ne yapacaktık? Maç içinde hakemin Beşiktaşlı oyuncuları etkisiz halde bırakan kararlarına ne demeli? Hamsik’in Salih’in ayağına yaptığı hareketin cezası sarı kart değilmi? Sonrasında birçok kararda etki altında kaldılar.
Bakın maç sonucunu hakeme bağlamak niyetinde satırlar değil bunlar bir çıkış için yol arayan, o gücün içinde olduğunun farkına varması gereken maça ihtiyacı olan teknik direktör ve oyuncularının nasıl etki altına alındığını söylemek istiyorum.
Unutmayalım! Karşımızdaki bir insan ve tüm bunlardan etkilenebiliyor.
Dünya Kupası arasına kadar bu takım puan anlamında kopma yaşamaz ise ve süreç içindeki oynayacağı;
Hatayspor (Deplasman)
Ümraniyespor (İç saha)
Galatasaray (Deplasman) maçlarını kayıpsız atlatırsa verilecek ara ile her şey düzelecektir.
Beşiktaş bu maçları oynarken;
Fenerbahçe;
Başakşehir (iç saha)
İstanbulspor (deplasman)
Sivasspor (iç saha) ile oynayacak
Trabzonspor;
Sivasspor (iç saha)
12. haftayı bay geçip
Konyaspor (iç saha)
Galatasaray;
Alanyaspor (iç saha)
Karagümrük (deplasman)
Beşiktaş (iç saha)
Başakşehir;
Fenerbahçe (deplasman)
Giresunspor (iç saha)
Hatayspor (deplasman)
Adana Demirspor
Konyaspor (iç saha)
Kayseri (deplasman)
13. hafta bay geçecek
Dünya Kupası arasına kadarki süreç çok önemli sakince düşünmeli, hareket etmeli rakiplerinde önemli maçları oynayacağını, puan kayıplarının olabileceğini görmeliyiz.
Beşiktaş adına hiçbir şey kaybedilmiş değil sadece ve sadece şu süreçteki iç eleştiri ile yaşanılan iç huzursuzluğun dışında…
Beşiktaş taraftarları sosyal medya savaşlarında kulübünün yanında olmalı, bu sıralar tv’de ve köşe yazılarındaki kendilerine yazılmış ama takımına zarar verecek cümlelerin etkisi altında kalmamalı.
Bu süreç atlatıldığında ardındaki gücü hisseden Valerien İsmael’de kendine gelecek, hatalarından sıyrılacaktır. Sağlıklı düşünen, oyuncularıyla mental kopukluk yaşamayan bir Valerien İsmael yapması gereken şeyi yani görevini layıkıyla yapacaktır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehmet Eyüp Yardımcı
SOSYAL MEDYA FUTBOL SAVAŞLARI
Türk futbolunda “Sosyal Medya Futbol Savaşları” maalesef başlamıştır. Zaten bir türlü ayakta duramayan futbolumuz, işin içine katılan sosyal medya ile bakalım nereye doğru koşacak?
Bu işlere Beşiktaş penceresinden baktığımızda, İngiliz futbolunun gelecek adına büyük şeyler beklediği şimdilerde ışığı sönmüş yıldızının, geçmişteki parlak günlerinin hatıralarını yüklediği bavuluyla daha uçaktan inmeden, futbol medyasının gereksiz pohpohlamasıyla futbolcunun gelişine yüklenmiş anlamsızlıklar doğal olarak Beşiktaş taraftarını etkiledi.
Bu etkilenmenin boyutu sosyal medya üzerinden futbolcunun olası atacağı gollerden sonra söylenecek türkü seçimlerine, kim Del Alli gibi gol sevinci yapabilirine kadar vardı.
Bütün bunları desteklemek içinde İngiliz tabloid gazete alıntılarıda alt yazı tadında verilince, ülke futbolunda bir Del Alli manyaklığı yaşanmaya başlandı.
Herkes Del Alli’nin geçmişine takılıp bugünkü halini görmedi, herkes zannettiki Del Alli gelecek ve 1 hafta sonrasında, o eski Del Alli sahne alacak, Beşiktaş cephesi ise erken bir transfer durumunda adeta ucuza kapatacağı futbolcunun sonraki satışından bugüne kadar elde etmediği paralar kazanacak.
Halbuki, uzun zamandır futbol oynamayan, yeterli antreman yapmayan, doğal olarak fizik gücü yeterli olmayan Del Alli’nin mental anlamda da hazır olmadığını düşünürsek çokca zamana ihtiyacı olduğunu görebilecektik ama birileri öyle düşünmedi ve Del Alli’nin kendisini gelecek adına kurtaracak süreç içinde, belki de daha kötü duruma düşeceği süreci yaşamasına sebeb oldular!. Dün kendini alkışlayan, türküler söyleyenler yolun başında tenkit etmeye, acımasızca eleştirmeye başladılar ve bunu sadece Del Alli için yapmadılar tercih konusunda kendisine öncelik hakkı tanıyan Valerien İsmael’de bundan payını aldı.
Valerien İsmael adına durum hatta “İSTİFA” tezahüratlarına vardı.
Valerien İsmael’in geçen sezondan bu yana oyuncu değişikliklerindeki tercihleri tartışılmaya açık bir durum çünkü tam anlamıyla başarılı değil şimdi buna Del Alli tercihide eklendi. Bir teknik direktör bu kadar olumsuzluk yaşamış bir oyuncu tercihinde neden bu kadar ısrar eder? Ya da birileri kendisine telkindemi bulunuyor tıptı üçlü defans sisteminden dörtlüye geç gibi…
Bu gidişat malesef kendisinin gitmesi yönünde çetele tutanların elini kuvvetlendiriyor.
Fenerbahçe maçında biletini kesmek isteyenler, bu işi öteleyip Trabzonspor maçına bıraktılar şimdi hedef Galatasaray maçı…
Beşiktaş adına şampiyonluk yolunda tren henüz kaçmış değil evet halledilmesi, görülmesi ve incelenmesi gereken sorunlar var bu sorunlar çözülmeyecek durumda olan sorunlarda değil ama sosyal medyadan, ekranlardan bu kadar etki altında bırakılan bir teknik direktörden verim alınmak isteniyorsa gidilecek yol bu yol değil görmek lazım.
Valerine İsmael yerine tribünlerden isim zikretmek yerine daha sağlıklı düşünmeli, teknik heyeti iyice bir bilinmezliğin içine atmamalı.
Mesela dün Masuaku o bireysel hatayı yapmasa idi Beşiktaş maçı kazanmış olsaydı ne yapacaktık? Maç içinde hakemin Beşiktaşlı oyuncuları etkisiz halde bırakan kararlarına ne demeli? Hamsik’in Salih’in ayağına yaptığı hareketin cezası sarı kart değilmi? Sonrasında birçok kararda etki altında kaldılar.
Bakın maç sonucunu hakeme bağlamak niyetinde satırlar değil bunlar bir çıkış için yol arayan, o gücün içinde olduğunun farkına varması gereken maça ihtiyacı olan teknik direktör ve oyuncularının nasıl etki altına alındığını söylemek istiyorum.
Unutmayalım! Karşımızdaki bir insan ve tüm bunlardan etkilenebiliyor.
Dünya Kupası arasına kadar bu takım puan anlamında kopma yaşamaz ise ve süreç içindeki oynayacağı;
Hatayspor (Deplasman)
Ümraniyespor (İç saha)
Galatasaray (Deplasman) maçlarını kayıpsız atlatırsa verilecek ara ile her şey düzelecektir.
Beşiktaş bu maçları oynarken;
Fenerbahçe;
Başakşehir (iç saha)
İstanbulspor (deplasman)
Sivasspor (iç saha) ile oynayacak
Trabzonspor;
Sivasspor (iç saha)
12. haftayı bay geçip
Konyaspor (iç saha)
Galatasaray;
Alanyaspor (iç saha)
Karagümrük (deplasman)
Beşiktaş (iç saha)
Başakşehir;
Fenerbahçe (deplasman)
Giresunspor (iç saha)
Hatayspor (deplasman)
Adana Demirspor
Konyaspor (iç saha)
Kayseri (deplasman)
13. hafta bay geçecek
Dünya Kupası arasına kadarki süreç çok önemli sakince düşünmeli, hareket etmeli rakiplerinde önemli maçları oynayacağını, puan kayıplarının olabileceğini görmeliyiz.
Beşiktaş adına hiçbir şey kaybedilmiş değil sadece ve sadece şu süreçteki iç eleştiri ile yaşanılan iç huzursuzluğun dışında…
Beşiktaş taraftarları sosyal medya savaşlarında kulübünün yanında olmalı, bu sıralar tv’de ve köşe yazılarındaki kendilerine yazılmış ama takımına zarar verecek cümlelerin etkisi altında kalmamalı.
Bu süreç atlatıldığında ardındaki gücü hisseden Valerien İsmael’de kendine gelecek, hatalarından sıyrılacaktır. Sağlıklı düşünen, oyuncularıyla mental kopukluk yaşamayan bir Valerien İsmael yapması gereken şeyi yani görevini layıkıyla yapacaktır.