41 canımızı, yüzleri kara ama kazançları ana sütü gibi ak olan madencilerimizi kaybetmemizin acısıyla maça çıktı Kayseri'de iki sarı kırmızılılar. Evet karanın beyazla, sarının kırmızısıyla farklı alanlarda ekmek mücadesiydi acı ve sevincin gölgesinde.
Galatasaray BAY geçtiği bir hafta sonunda 15 gün aradan sonra taraftarına özlemle kavuşma hasretindeydi. Bu 15 günlük boşlukta herkes yeni transferlerin kaynaşması, tempo yapması, oyuncu ve oyun alternatiflerinin gelişmesi için çok çalışma yapılmasını bekliyordu. Ancak Icardi ile patlayan magazinsel haberler ile 3-4 günlük tatillerin fazlalaşması gözden kaçmıyordu. Zaten Galatasaray rakipleri kadar VAR ve hakem performansları ile mücadele etmek zorundaydı.
Ancak belli ki Okan Hoca ve ekibi bu BAY haftasını pek de iyi geçirmediğini hissettirdi sahadaki onbiri ile. Öyle ki sahadaki onbir zaten Okan Buruk yerine sanki sosyal medyanın hoşuna gidiyordu. Bu da Okan Hocanın onbir seçimlerini taktik, sistem, mücadele ve hakeden yerine herkese mavi boncuk dağıtan bir takım sahaya sürdüğü izlenimi verdi. Oyuncular da özellikle hocanın verdiği bu izlenimi destekler neticesindeydi ne yazik ki. Torreira, Midtsjö ve Mata orta sahası ne top yaptı, ne pozisyon yarattı hücum aksiyonlarında ne de defansif mücadele için de kaldılar. Mensah önderliğinde ki Kayserispor tam saha pres ve oyun dizilişleri, hareketli oyunları ile ardarda hem pozisyon buldular hem de goller, Muslera'nın direnişlerine rağmen.
İkinci yarı sahadaki hayalet Mertens ve Yunus ile Midtsjö çıkınca Galatasaray az kımıldanma yaşadı soldan Kazımcan ve sağdan Boey destekli. Ancak Abdülkerim golü de hazır kıta VAR ile iptal olunca son anlar acı zulüme döndü. Barış ile 85 de farkı bire indirmesine rağmen hakemin bu sezon ki maçlarda verilen 5 dakikalık sembolik uzatma darmadağın can havliyle saldıran Galatasaray'a yetmedi.
Görülen köy kılavuz istemez. Galatasaray hala takım olarak ne hücumda aksiyonlar ne de savunmada mücadele gücü yansıtabiliyor haftalardır sahaya. Okan Buruk takım planlaması ile çalıstırma için aldığı ve verdiği kararları bir kez daha sorgulaması gerek diye düşünüyorum. Özellikle yerli kararlarında 3 ile sınırlı kalmak zorunda değil....biraz cesaret ....
Kıbrıs savaşında zaferin şifresi "Ayşe tatile çıksın" idi ama Galatasaray için tersi tezahür ediyor. Başarı çalışmayla gelir ...
Aman ha Okan hocam, Ocak yaklaşıyor deme sakın bize....
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İrfan Şahin
Ayşe tatile çıksın...!!!!
41 canımızı, yüzleri kara ama kazançları ana sütü gibi ak olan madencilerimizi kaybetmemizin acısıyla maça çıktı Kayseri'de iki sarı kırmızılılar. Evet karanın beyazla, sarının kırmızısıyla farklı alanlarda ekmek mücadesiydi acı ve sevincin gölgesinde.
Galatasaray BAY geçtiği bir hafta sonunda 15 gün aradan sonra taraftarına özlemle kavuşma hasretindeydi. Bu 15 günlük boşlukta herkes yeni transferlerin kaynaşması, tempo yapması, oyuncu ve oyun alternatiflerinin gelişmesi için çok çalışma yapılmasını bekliyordu. Ancak Icardi ile patlayan magazinsel haberler ile 3-4 günlük tatillerin fazlalaşması gözden kaçmıyordu. Zaten Galatasaray rakipleri kadar VAR ve hakem performansları ile mücadele etmek zorundaydı.
Ancak belli ki Okan Hoca ve ekibi bu BAY haftasını pek de iyi geçirmediğini hissettirdi sahadaki onbiri ile. Öyle ki sahadaki onbir zaten Okan Buruk yerine sanki sosyal medyanın hoşuna gidiyordu. Bu da Okan Hocanın onbir seçimlerini taktik, sistem, mücadele ve hakeden yerine herkese mavi boncuk dağıtan bir takım sahaya sürdüğü izlenimi verdi. Oyuncular da özellikle hocanın verdiği bu izlenimi destekler neticesindeydi ne yazik ki. Torreira, Midtsjö ve Mata orta sahası ne top yaptı, ne pozisyon yarattı hücum aksiyonlarında ne de defansif mücadele için de kaldılar. Mensah önderliğinde ki Kayserispor tam saha pres ve oyun dizilişleri, hareketli oyunları ile ardarda hem pozisyon buldular hem de goller, Muslera'nın direnişlerine rağmen.
İkinci yarı sahadaki hayalet Mertens ve Yunus ile Midtsjö çıkınca Galatasaray az kımıldanma yaşadı soldan Kazımcan ve sağdan Boey destekli. Ancak Abdülkerim golü de hazır kıta VAR ile iptal olunca son anlar acı zulüme döndü. Barış ile 85 de farkı bire indirmesine rağmen hakemin bu sezon ki maçlarda verilen 5 dakikalık sembolik uzatma darmadağın can havliyle saldıran Galatasaray'a yetmedi.
Görülen köy kılavuz istemez. Galatasaray hala takım olarak ne hücumda aksiyonlar ne de savunmada mücadele gücü yansıtabiliyor haftalardır sahaya. Okan Buruk takım planlaması ile çalıstırma için aldığı ve verdiği kararları bir kez daha sorgulaması gerek diye düşünüyorum. Özellikle yerli kararlarında 3 ile sınırlı kalmak zorunda değil....biraz cesaret ....
Kıbrıs savaşında zaferin şifresi "Ayşe tatile çıksın" idi ama Galatasaray için tersi tezahür ediyor. Başarı çalışmayla gelir ...
Aman ha Okan hocam, Ocak yaklaşıyor deme sakın bize....