Öncelikle şunu belirtmeliyim, ilk yarı saçma pozisyonlar ile 3-0 geriye düşen Fenerbahçe’ye bir güruh, “İşte Fenerbahçe patladı!”, “Hakemler olmayınca Jesus” ve benzeri şekilde bel altı vurmaya çalıştı. Bu güruh her hafta haklı çıkmak için, “Fenerbahçe bir yerde patlayacak” diye söylenip duruyor. Mantıken Fenerbahçe elbette puan kaybedecek. O gün geldiğinde bu kişiler; “bakın ben haklı çıktım” mı diyecek?
Maça gelecek olursak; Fenerbahçe ilk yarıya nazaran ikinci yarı daha derli toplu oynamaya başladı. Oyunun kontrolünü eline alan Fenerbahçe, Jesus’un hamleleriyle beraber daha efektif bir futbol sergilemeye başladı. İkinci yarı rakibine sadece 1 şut atma fırsatı veren Fenerbahçe, taraftarının da desteğiyle maçtan vazgeçmedi ve son ana kadar mücadelesini gösterdi. Rennes gibi Ligue1’in PSG’den sonra hücum yönü en güçlü takımlarından birine karşı, 3-0’dan 3-3’e gelmek gerçekten azımsanacak bir durum değil. Özellikle Rennes takımı rakiplerine karşı, defans arkası, derin paslar ve hızlı dripling yapabilen futbolcuları ile etkili olmayı becerebilen bir takım.
Her yazımda belirttiğim gibi, Fenerbahçe takım olmanın gelişimlerini gösteriyor. Ne yaptığını bilen ne yaptırmaya çalıştığını bilen bir hoca var takımda. Ee bu durumda taraftara yansıyor. Taraftarlar ne olursa olsun, takımlarının her maça ortak olabileceğini, geri dönebileceğini hissediyor, inanıyor…
Jorge Jesus futbolcularıyla bir aile gibidir. Dün taraftara verdiği net mesajda bundan dolayı. Herhangi bir futbolcusuna yapılan hareketi kendi üstüne alınmasının nedeni bu. Bir maçta Altay Bayındır’a yapılan ıslıklamalar sonrası hoca taraftara; “Altay’a destek verin” demiş ve bu karşılık bulmuştu. Jorge Jesus’un ilk yaptığı uyarıya rağmen dün tekrar Altay Bayındır’ın ıslıklanmasına sinirlenmesinin nedeni bunun tekrar ediyor olması. Her şeyi bir tarafa bırakalım, Altay sahada takım kaptanı.
Fenerbahçe taraftarları güzel giden ve gelişimin sürdüğü bu sezonda kaotik hiçbir konuya müsaade etmemeli. Puanlar kaybedilecek, edildiğinde de düşmemeli. Şampiyonluk şarkıları söylemek isteniyor hemen, bunun farkındayım. Ama işin realite tarafı son 10 haftaya girilmeden rehavete kapılmamak gerektiğini gösteriyor.
Düşmeden, vazgeçmeden, inancınızı yitirmeden son ana kadar bu takımın yanında olmanız durumunda; güzel günler göreceğiz, güneşli günler!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hasan Can Aksu
ERKEN KONUŞANLARI PATLATAN FENERBAHÇE!
Öncelikle şunu belirtmeliyim, ilk yarı saçma pozisyonlar ile 3-0 geriye düşen Fenerbahçe’ye bir güruh, “İşte Fenerbahçe patladı!”, “Hakemler olmayınca Jesus” ve benzeri şekilde bel altı vurmaya çalıştı. Bu güruh her hafta haklı çıkmak için, “Fenerbahçe bir yerde patlayacak” diye söylenip duruyor. Mantıken Fenerbahçe elbette puan kaybedecek. O gün geldiğinde bu kişiler; “bakın ben haklı çıktım” mı diyecek?
Maça gelecek olursak; Fenerbahçe ilk yarıya nazaran ikinci yarı daha derli toplu oynamaya başladı. Oyunun kontrolünü eline alan Fenerbahçe, Jesus’un hamleleriyle beraber daha efektif bir futbol sergilemeye başladı. İkinci yarı rakibine sadece 1 şut atma fırsatı veren Fenerbahçe, taraftarının da desteğiyle maçtan vazgeçmedi ve son ana kadar mücadelesini gösterdi. Rennes gibi Ligue1’in PSG’den sonra hücum yönü en güçlü takımlarından birine karşı, 3-0’dan 3-3’e gelmek gerçekten azımsanacak bir durum değil. Özellikle Rennes takımı rakiplerine karşı, defans arkası, derin paslar ve hızlı dripling yapabilen futbolcuları ile etkili olmayı becerebilen bir takım.
Her yazımda belirttiğim gibi, Fenerbahçe takım olmanın gelişimlerini gösteriyor. Ne yaptığını bilen ne yaptırmaya çalıştığını bilen bir hoca var takımda. Ee bu durumda taraftara yansıyor. Taraftarlar ne olursa olsun, takımlarının her maça ortak olabileceğini, geri dönebileceğini hissediyor, inanıyor…
Jorge Jesus futbolcularıyla bir aile gibidir. Dün taraftara verdiği net mesajda bundan dolayı. Herhangi bir futbolcusuna yapılan hareketi kendi üstüne alınmasının nedeni bu. Bir maçta Altay Bayındır’a yapılan ıslıklamalar sonrası hoca taraftara; “Altay’a destek verin” demiş ve bu karşılık bulmuştu. Jorge Jesus’un ilk yaptığı uyarıya rağmen dün tekrar Altay Bayındır’ın ıslıklanmasına sinirlenmesinin nedeni bunun tekrar ediyor olması. Her şeyi bir tarafa bırakalım, Altay sahada takım kaptanı.
Fenerbahçe taraftarları güzel giden ve gelişimin sürdüğü bu sezonda kaotik hiçbir konuya müsaade etmemeli. Puanlar kaybedilecek, edildiğinde de düşmemeli. Şampiyonluk şarkıları söylemek isteniyor hemen, bunun farkındayım. Ama işin realite tarafı son 10 haftaya girilmeden rehavete kapılmamak gerektiğini gösteriyor.
Düşmeden, vazgeçmeden, inancınızı yitirmeden son ana kadar bu takımın yanında olmanız durumunda; güzel günler göreceğiz, güneşli günler!