BU ATEŞİ KİM SÖNDÜRÜR?

En büyük sevgimiz Ay-yıldızlı  bayrağımız. Anlı-şanlı  İstiklal Marşımız. Can  parçamız. Milli takımlarımız göz bebeğimiz. 

Evet, her Türk evladı bunlarla beraber büyür ve hangi takımı tutarsa tutsun Mılli takım denince orada durur. Bu yıllardır hatta 100 yılı aşkın süredir ülkemizin yaşadığı bir olgudur. 

Bir  süredir Milli takımlar konusunda bir çekişmedir gidiyor.

Mehmet Büyükekşi dönemiyle birlikte daha önce Nihat Özdemir'den gelen Hamit Altıntop gerçeği vardı.

Büyükekşi  onu dışarda bırakmadı ve Millli takım teknik direktörü Stefan Kuntz 'dan dolayı içerde tuttu.

Sonra baktı ki  Milli takımda işler iyi gitmiyor. Önce  Hamit  Altıntop'un yerine bir atama yapmak için harekete geçti. Ne yaptı, Samet Aybaba gibi biri ile oturdu saatlerce konuştu.

Neden  uzun  konustu? Çünkü Hamit Altıntop, Almanya kökenli idi. O kendi bildiğinin doğru  olduğunu  savunur. Biz Türklerin görüşlerine pek itibar etmezdi.

Nitekim  Altıntop'un  maçtan sonra TRT yayın masasına gidip (Faroe adaları  maçı) konuşurken  masaya  vurup  Büyükekşi-Aybaba görüşmesini doğru yazan  gazetecilere sallaması, ardından  maçta kötü oynayan oyuncuları yerden yere vurması, sonunda da çaktırmadan  Futbol Federasyonuna  ''giydirmesi''  pek  ''had '' olarak isimlendirilemez.

Şimdi Futbol Federasyonundan ''çıt''  çıkmıyor. Önce  Tolunay Kafkas'ın  sözleşmesini  yenilemeyecekler. 

Ardından Kuntz'a 'teşekkür'' edecekler. 

Tabii Hamit Altıntop'da kendiliğinden ''veda'' edecek.

Futbol Federasyonu bir  süredir yangın yeri  gibi. Stephan Kuntz iyi bir insa. İyi  bir  hoca. Ancak burada  bir karmaşanın içinde kaldı.

Sen Salih Uçan'ı görmeyeceksin.. Emre Mor'u esgeçeceksin. Savunmacıları küstüreceksin.

Sonra yok Tiago yok bilmem kimle ''fantazi'' yapacaksın.

Burası kimsenin futbol takımı değildir.  Burası 85  milyon insanın sesidir. Yüreğidir. Aşkıdır. Bağıdır.

Bırakın buraları kimsenin oyuncağı olmasın.

Hoşcakalın