1992 yılında MIILIYET'deki son senemdi. Hazıran ayında İsveç'de Avrupa futbol şampiyonası yapılacaktı Görevlendirildim. Stockholm'e gittim. Kolay değil tam bir aya yakın zaman geçirecektim.
O sıralar Yugoslavya parçalanmış ve içindeki etnik gruplar birbirine girmişti.
Sırplar ile Boşnaklar arasında inanılmaz olaylar oluyor ve Sırplar adeta Boşnakları kıyıma uğratıyordu .
Binlerce insan kaybı yürekleri dağlamıştı ..
Yugoslavya Avrupa futbol şampiyonasına katılacaktı .Ama ülkelerdenn itirazlar vardı .Sonunda Birleşmiş Millletler -FIFA- UEFA derken bir karar çıktı ve Yugoslavya turnuva dışı kaldı .Danımarka 'yı çağırmaya karar verdıler.
Ama Danımarka'lı futbolcular ligleri sonrası tatıle çıkmışlardı .Hemen hemen hepsi çeşitli ülkelerde plajlarda aileleri ile birlikte denize giriyorlardı .Danımarka Futbol Federasyonu hemen teknik direktör Olsen'i çağırdı ve futbolcular plajlardan toplandı .
İsveç'e geldiler.
Ben Stockholm'de Solna denilenn nahallesinde bir oda kıralamıştım. Anahtarı elimdeydi. Maçlar başlamıştı. Ben Malmö ,Norrköping ,Göteborg Uppsala kentlerinde maçlara gidiyordum .
İsveç monarşik bir krallıkla yönetilir. Yunan ,Danımarka ,Hollanda ve Ingiliz Kralıyetınde akrabalar vardır. Buna daha sonra İspanya'da dahil olmuştur. Ama İsveç'de de Kral pek işe karışmaz. Ülkeyi insanlar değil kurallar yönetir. Sokakları sessizdir. Korna sesi duymazsınız. Ama sağlıklımıdır. Bence hayır.
Bizim gibi Akdeniz ülkeleri fazla sessızlığe gelemez. Biz açıkcası '' kaotık '' ortamlardan beslenen toplumlarızdır. İspanya böyledir. İtalya böyledir. Arnavutluk böyledir.
Türkiye'de böyledir.
Neyse konumuza dönelim .
Sonra ne oldu. İsveç'de plajdan gelen Danımarka'lılar finalde Berti Vogts'un çalıştırdığı Almanya'yı yenip şampiyon oldular.
İsveç maceram bununla bitmedi.
Daha sonraki yıllarda birkaç kez gittim .Ama İskandınavya'da ilk seyahatim Kopenhag'a olmuştu .O zaman medyada öyle yurtdışına çıkışlar pek olmazdı .Ama Avusturya Lıseli olmam ,İngiltere 'de eğitim görmüş olmam , ''Centro studı dı İtalıanı '' de derslere katılmam beni çok avantajlı kılmıştı .Bu avantajım gerek mesleğimde gerekse sosyolojıde çokm işime yaradı .
Bir dünya kupası geride kaldı . Messi'nin bize getirdıkleri çok fazla. Arjantin 1986'dan beri dünya kupasına uzanamıyordu .Haklarıyla geldiler. Ve kupayı aldılar.
Biz de seyrettık.
Şimdi ligler başladı . Bakalılm Mayıs'da ipi kım gögüsleyecek .
Hoşcakalın
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ferhan Tezcan
Bir İsveç yazısı
1992 yılında MIILIYET'deki son senemdi. Hazıran ayında İsveç'de Avrupa futbol şampiyonası yapılacaktı Görevlendirildim. Stockholm'e gittim. Kolay değil tam bir aya yakın zaman geçirecektim.
O sıralar Yugoslavya parçalanmış ve içindeki etnik gruplar birbirine girmişti.
Sırplar ile Boşnaklar arasında inanılmaz olaylar oluyor ve Sırplar adeta Boşnakları kıyıma uğratıyordu .
Binlerce insan kaybı yürekleri dağlamıştı ..
Yugoslavya Avrupa futbol şampiyonasına katılacaktı .Ama ülkelerdenn itirazlar vardı .Sonunda Birleşmiş Millletler -FIFA- UEFA derken bir karar çıktı ve Yugoslavya turnuva dışı kaldı .Danımarka 'yı çağırmaya karar verdıler.
Ama Danımarka'lı futbolcular ligleri sonrası tatıle çıkmışlardı .Hemen hemen hepsi çeşitli ülkelerde plajlarda aileleri ile birlikte denize giriyorlardı .Danımarka Futbol Federasyonu hemen teknik direktör Olsen'i çağırdı ve futbolcular plajlardan toplandı .
İsveç'e geldiler.
Ben Stockholm'de Solna denilenn nahallesinde bir oda kıralamıştım. Anahtarı elimdeydi. Maçlar başlamıştı. Ben Malmö ,Norrköping ,Göteborg Uppsala kentlerinde maçlara gidiyordum .
İsveç monarşik bir krallıkla yönetilir. Yunan ,Danımarka ,Hollanda ve Ingiliz Kralıyetınde akrabalar vardır. Buna daha sonra İspanya'da dahil olmuştur. Ama İsveç'de de Kral pek işe karışmaz. Ülkeyi insanlar değil kurallar yönetir. Sokakları sessizdir. Korna sesi duymazsınız. Ama sağlıklımıdır. Bence hayır.
Bizim gibi Akdeniz ülkeleri fazla sessızlığe gelemez. Biz açıkcası '' kaotık '' ortamlardan beslenen toplumlarızdır. İspanya böyledir. İtalya böyledir. Arnavutluk böyledir.
Türkiye'de böyledir.
Neyse konumuza dönelim .
Sonra ne oldu. İsveç'de plajdan gelen Danımarka'lılar finalde Berti Vogts'un çalıştırdığı Almanya'yı yenip şampiyon oldular.
İsveç maceram bununla bitmedi.
Daha sonraki yıllarda birkaç kez gittim .Ama İskandınavya'da ilk seyahatim Kopenhag'a olmuştu .O zaman medyada öyle yurtdışına çıkışlar pek olmazdı .Ama Avusturya Lıseli olmam ,İngiltere 'de eğitim görmüş olmam , ''Centro studı dı İtalıanı '' de derslere katılmam beni çok avantajlı kılmıştı .Bu avantajım gerek mesleğimde gerekse sosyolojıde çokm işime yaradı .
Bir dünya kupası geride kaldı . Messi'nin bize getirdıkleri çok fazla. Arjantin 1986'dan beri dünya kupasına uzanamıyordu .Haklarıyla geldiler. Ve kupayı aldılar.
Biz de seyrettık.
Şimdi ligler başladı . Bakalılm Mayıs'da ipi kım gögüsleyecek .
Hoşcakalın