Sallasana Sallasana Mendilini!

Yazımın başlığını uzun tutamadım. Çoğunuz anladınız ama.

‘Sallasana sallasana mendilini, Mircea Lucescu kurtarsana takımını..!’

Türk şarkı sözüyle başlıktan sonra bir Romen atasözü ile yazıma geçeyim.

‘Köpekler istedi diye atlar ölmez’

Liderlik ve son 16 mücadelesi için sahadaydı Kanarya.

Mircea Lucescu’nun maç Ağustos ayından bu yana ve bu maç öncesi manipule ettiği Fenerbahçe camiası ona sahada cevap verip Mart ayına kadar sadece lige odaklanmanın yollarını arıyordu.

Gurupta sonuncu olmayı garantileyen iddasız Kiev maçın ilk 10 dakikasında 10 faul yaparken kartları konusda cimri bir hakemle yüzleşti sarı lacivertliler.

Dinamo Kiev sahaya adeta Fenerbahçe’li oyuncuları hırpalamak için çıkmıştı.

Sahada Arda Güler resitali vardı.

Arda Güler, Jorge Jesus’un sahadaki lideriydi bu gece. 

Oyunu yönlendiren, pas istasyonu olan, ön alan presinde toplar kapan ve daha önemlisi kaptırdığı topların peşinden gidip geri kazanan genç yıldız 23. dakikada golünüde attı.

Helal olsun sana çocuk.

Golde ofsayt incelemesi yapıldı, Türkiye’de olsa konti garanti ofsayt denip iptal edilecek gol aynı zamanda bizim hakemlere gelsin!

Basın toplantısında rotasyon ve ligdeki Sivas maçının önemini vurgulayan Jorge Jesus büyük bir feykle bu maça neredeyse ideale yakın bir 11 ile sahadaydı.

Top ve oyunun hakimi olan Fenerbahçe presi ve domine ettiği oyunla istediğini almayı daha ilk yarıdan başardı.

Batshuayi ve Valencia’nın kaçırdıkları derken Arda’nın asistinde Arao skoru devre olacakken 2-0 yaptı.

Oynadıkça kuvvetlenen Arda için Jesus doğru adres. Optimum kullandığı ‘Altın Çocuğumuz’dan maksimum verimi alıyor.

Devreye giderken Lucescu’nun yüzü görülmeye değerdi.

İkinci yarı yine aynı baskı ve kontrolle başladı Kanarya. Pozisyonlara girdi, goller kaçırdı.

Kiev’in sert oyununu hakem bu yarıda kartlarla cezalandırdı.

65’de hücum hattını ve hücum aklını değiştirdi Jesus. Bu birazda Sivas maçına hazırlığının başlangıcı anlamını taşıyordu.

Pedro, Emre ve İrfan Can sahadaydı.

Oyun disiplininden maç sonuna kadar kopmayan Fenerbahçe takım olduğunu, takım oyununu, antrenör takımı olma yolundaki kat ettiği mesafeyi hepinize bet oyunuyla gösterdi.

Maçın yıldızlarından biride Ferdi Kadıoğlu’ydu. 

Genç yıldız sağ bek, sol bek, sağ açık her pozisyonu oynadı bu sezon. Hemde hakkını vererek oynuyor.

İçe doğru sürdüğü topla ceza sahasına yaklaşırken rakibinin indirmesi sonucu yerde kaldı Ferdi ve rakibi 2.sarı ile oyundan atıldı.

Maçtaki diğer kahraman Crespo’ydu. 

Sahipsiz topların sahibi, emekli, dul ve yetimin bacanağı Fenerbahçe’lilerin göz bebeği Portekizli Miguel Crespo sezonun en iyilerinden.

Her maç daha da iyi oynayarak kendine hayran bırakıyor.

Sene sonu çift haneli bir bedelle transfer yapar diye düşünüyorum.

Aynı dakikalarda AEK Larnaka’nın attığı gol Fenerbahçe’yi daha da rahatlattı.

Liderliği puan farkı ile yakalayıp Pazartesi’yi düşünmeye başladı sarı kanarya.

Bu sezon hiç dinlenemeden 29 maç oynayan Attila Szalai çok büyük profesyonel.

Maçın Üçlüsü

Miguel Crespo - Arda Güler - Ferdi Kadıoğlu