Gelecek sezon Fenerbahçe’nin sportif direktörü olması beklenen Emre Belözoğlu, La Gazzetta Dello Sport’a konuştu. Röportajın girişinde “Emre Belözoğlu'nun futbol oynamayı bırakma niyeti yok” denirken Emre’nin sırrı şöyle açıklandı :
Sonsuz gençliğin iksirini mi buldu? Yok hayır! Yaşam tarzı önemli.
Emre, Antonio Conte’nin takımlarının ilerlemesini büyük bir dikkatle takip ettiğini, takımı yönetme şeklini takdir eden bir koç olduğunu ortaya koyuyor.
Emre, “Muhteşem anılarım var: Milano'ya dönünce taraftarlar bana her zaman özel bir şekilde davrandılar. Beni seviyorlar. Ben de onları seviyorum. Zaten bilirsiniz, Türkler ve İtalyanlar karakter bakımından benzerler” dedi.
* Dürüst olmak gerekirse, daha fazla şey kazanabilir miydiniz?
- O zamanlar, Serie A dünyanın en ünlü ve zor ligiydi. Inter, Juventus, Milan ve Roma gibi olağanüstü takımlar vardı. Calciopoli kaosu patlamasaydı işlerin nasıl gideceğini bilmesek bile elimizden gelenin en iyisini yaptık.
* Lazio-Inter 3-3! 7 Aralık 2002! O akşam sağ ayağının da olduğunu gösterdin.
- Bazen bu golü tekrar internette izliyorum. Hadi ama: fena değil...
* Cuper sana körü körüne inandı.
- Bana güvendi. Açıkçası beni asla değiştirmeyeceğini ve o sezon formanın sahibi olacağımı söyledi. Basit, olumlu, sert, samimi bir insandı. Onunla çok iyi gitti.
* Mancini ile aynısı mı oldu?
- Çalıştığım en iyi koç oydu. Bir kazanan. Sırrı yaşıydı. Bize yani futbolculara çok yakındı. Anında kendini anladık.
* Moratti ile anını anlatabilir misin?
Seni ve Okan'ı transfer ettiği zaman götürdüğümüz armağandan mı bahsediyorsun? İmza gününde kendisine Türk kahvesini getirdik. Şaşırdı. Dedi ki; ‘bir oyuncunun bana bir şey getirmesi nadirdir, genellikle tam tersidir'. Eğlenceliydi. Sıra dışı bir adamdı. İyi bir adam hakkında konuşuyoruz. Tek kelimeyle nasıl tanımlayacağımı biliyor musunuz? Bir baba.
* Bugün hala Inter Milan'ı takip ediyor musunuz?
- Elbette. Neredeyse 40 yaşında bile olsa dikkatli bir gözle bakıyorum. Conte'yi gerçekten seviyorum. Belli ilkelerini bozmadan formuna ve kalitelerine hiçbir şey olmamış gibi oyuncuları değiştirebilen bir olgusu var. Takıma fikirlerini mükemmel bir şekilde yansıtıyor.
* Ancak Juventus bir adım önde.
- Bir nedenden dolayı. Cristiano var. Messi ile birlikte en iyisi.