Peki F.Bahçe/F.Bahçeliler derbiyi nasıl bekiyor?
Teknik direktörsüz…
Yönetimi bir yandan, sportif direktörü bir yandan, yöneticileri bir yandan teknik direktör arayarak…
Kadro dışı bırakılan kaptan Volkan’ın üzerine yürüdüğü yardımcı hocayla…
Sportif direktör Comolli’nin üzerinden büyük (olması gerekenden daha küçük) tartışmalarla…
Taraftarın umudunun neredeyse hiç olmadığı ortamda. “Acaba bir Johnson mucizesi olur mu?” diyecek kadar umutsuz hem de…
Hiç bir F.Bahçeli “kazanırız” diyemediği…
Takımda hem huzursuzluk hem de belirsizlikle. Hem mutsuzluk, hem umutsuzluk, hem de güvensizlikle…
“Acaba ne olacak?” halini anlamak için futbolcuların yüzlerine bakmak yeterli.
Hiç kimse gülmüyor. Ne futbolcusu, ne aşçısı, ne de şoförü… kimsenin gülecek halinin olmadığı…
Kadro dışılar yüzünden kimsenin birbirine güveni de yok. “bir şey yapar bey söylersem Başkan’a şikayet edilir, gönderilir miyim?” korkusuyla…
Maalesef Bay Ali Koç, 6 ayda F.Bahçe’yi bu hale getirdiniz… hala en büyük hatanızdan vazgeçmeyi düşünmüyorsunuz! Comolli ile yola devam ediyorsunuz.