Başkanları iyi niyetli ve düzgün insanlardır,taraftarı aile bağlılığı gibi takımına bağlıdır..
Lakin danışılanlar, aracılar, overrated saha dışı insanlar bitmez Fenerbahçe’de..
Aykut Kocaman’ın gönderilişi Fenerbahçe Tarihidir..
Bu cümlelerle başlamak istedim yazıma.
Bir Fenerbahçe klasiği olarak yaşdığımız, sırası ile paramız hazır, kamptan önce transferler bitecek, ffp sebebiyle sıkıntıdayız, şampiyonlar liginden elenme ve 1 transfer, ligde maç kaybet 1 transfer, yine kaybet 3 transfer kronolojisinden muzdarip taraftarın öğrenilmiş çaresizlik safhalarından yeni ve uzun süre başkan olması istenilen Ali Koç başkan da geçti..
Kayseri önüne taktiksel anlamda eski,başlangıç kadrosu ile farklı bir Fenerbahçe çıktı.
Dikkat çekici en önemli ayrıntı Souza’nın gidişi ile Topal’ın değişmez olacağını düşündüğümüz bölgede Stoper olan Reyes’in oynamasıydı. Diğer tercihler yadırganacak bir hal içerisinde değildi. Kalede herkesin ‘oh’ derken mütabık olduğu Harun olması da önemli bir değişiklikti.
Maça hızlı başladı Fenerbahçe. Aksamalar ise hemen kendini gösterdi. Cocu savunma önünden topla çıkamama hastalığını teşhis etmişti, lakin oraya stoper ve ağır bir oyuncu olan Reyes’in koyulması tercihi ile yanlış ameliyat yapmış. 40 bin insanın her geçen dakikada daha da streslenmesne ve oyunum aksamasına sebebiyet verdi.
Tüm hafta boyunca iki üç sosyal medya fenomeninin linç edilmesi için cabaladığı Hasan Ali Kandırım’ın ortasına maçın genelinde vasatı aşamayan Ayew’in kafası takım rahatlattı. Maçın başlarında kaleyi yoklayan Kayserispor 30 dakkidan sonra orta alandaki Reyes etkisi ile daha bi baskın ama kısır bir oyunla devreye girdi.
İkinci 45’e en azından Reyes değişikliği olur diye bekliyordu herkes. Ama Cocu’nun planları başkaydı, nitekim devreden sonra baskıyı çabuk adamları ile arttıran Kayserispor Bilal ve Deniz Türüç ile aksayan Fenerbahçe savunmasını zorlamaya başladı.
Maçın yıldızı olan Elif Elmas’ın Fenerbahçe’ye uzun yıllar çok büyük hizmetler katacağının şüphesiz olduğu, oynadıkça takımdaki liderlik boşluğunu kapatacagı aşikar. Yalnız aşırı hırsın sonucu olarak savunma yerleşik düzene yakınken yaptığı basit bir hata ve bu hataya Harun’nun da eşlik etmesiyle skora denge geldi.
Sonrasında Kayserispor kalesine organize giden Fenerbahçe Slimani’nin forvetlere has vuruşuyla tekrar öne geçti. Slimani son dönemlerde takıma katılan tartışmasız en iyi forvet. İlerleyen haftalarda rakiplerin ikişer savunmacı ile tutacağını şimdiden söyleyeyim.
Maçın seyiri aynı şekilde devam etti ve Kayserispor bir yan topla skoru dengeledi. Cocu’nun Fenerbahçe’yi alabora eden Mehmet Ekici değişikliği ile tüm orta saha Kayserispor’a teslim oldu ve yine Harun’nun beklenmedik hatası ile skor 3-2’ye geldi.
Daha sonra yapılan hamleler şuursuz ve geç kalınmış hamlelerdi gösterilen çabaya rağmen sonucu değiştirmek mümkün olmadı. Soldado’nun daha fazla kullanılması gerektiğini belirtmek önemli bir detay!
Geçen sezon Valbuena’nın oyuna sonradan dahil olup verimlileştirilmesinin nedenli yerinde olduğu daha net gözüktü, bir notta sürekli aksadığı düşünülen Hasan Ali ve Şener için olmalı, aslında önlerinde oynayan oyuncuların yükü ile aksadıkları gözle görülür şekilde anlaşıldı. Bir gol bir assit ile maçı tamamlayan Ayew’in sahada ki vurdum duymaz oyun anlayışı ve takım savunması ile alakasız hareket etmesi Fenerbahçe’nin daha çok işinin olduğunun göstergesidir.
Bir sonraki mücadele olan Konyaspor maçında yenilerin takıma katılması ve aradan faydalanarak daha oturmuş 11 ile sahaya cıkıçak olan Fenerbahçe Cocu’nun kaderine ve şampiyonluktaki şansına yön verecek.
Hakem için söylenecek ne var derseniz, maçın genelinde vasat bir yönetim sergileyen Ümit Öztürk 2 metre yakınında gelişen pozisyonun kararını 5 dakika bekleyerek VAR sistemiyle çözmesi maçın sonunada 8-9 dakika eklemesi gerekirken sadece
VAR sitetemine başvurduğu 5 dakikayı eklemesi kendisinin ve TFF’nin nasıl büyük yanşlar içerisinde olduğunun göstergesiydi.
MAÇ’IN ÜÇLÜSÜ
Elif - Cocu - Deniz Türüç